bilezikli

bilezikli
"having a bracelet; having a metal ring"

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • bilezikli — sf. 1) Bileziği olan 2) Bilezik takmış olan Panjurun gölgesinde beliren altın bilezikli, zayıf bir kadın kolu gördüm. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkır çıkır — zf. Şıkır şıkır Çıkır çıkır bilezikli kolları / Söyledikçe şirin olur dilleri. Karacaoğlan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sari — is. 1) Hint kadınlarına özgü giysi 2) Bu giysinin yapıldığı kumaş Sari denir kumaşa bürünen, ayağı bilezikli ve burunları incili veya mücevherli kadınlar... F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”